Döner kavşağın amacı trafiği yavaşlatmaktır.
- The purpose of a roundabout is to slow down traffic.
Lütfen daha yavaş konuşabilir misin?
- Could you speak more slowly, please?
Biraz daha yavaşça konuşabilir misin?
- Could you please speak a little bit more slowly?
İşler gerçekten kesatlaştı.
- Business has really slowed down.
Bu günlerde iş çok kesat.
- Business is so slow these days.
Tom golf sever ama Mary onun yavaş ve sıkıcı olduğunu düşünüyor.
- Tom likes golf, but Mary thinks it's slow and boring.
Basketbolla karşılaştırıldığında, beyzbolun biraz yavaş ve sıkıcı olabileceği düşünülebilir.
- Compared to basketball, baseball might be considered a little slow and boring.
Lütfen saati ayarlar mısınız. Geri kalmış.
- Will you please adjust the clock? It's slow.
Saat on dakika geri kalmış.
- The clock is ten minutes slow.
Yavaşlamamız gerekmiyor mu?
- Shouldn't we slow down?
Tom yavaşlamamı söyledi.
- Tom told me to slow down.
Geçen ay iş biraz yavaştı.
- Business was a little slow last month.
Çocukluk çağında, zaman yavaş olarak geçer.
- In childhood, time passes slowly.
Bu saat on dakika geridir.
- This watch is ten minutes slow.
Saat on dakika geri kalmış.
- The clock is ten minutes slow.