lâl

listen to the pronunciation of lâl
Английский Язык - Турецкий язык

Определение lâl в Английский Язык Турецкий язык словарь

lal of
lallik
Турецкий язык - Турецкий язык
Dili tutulmuş, konuşamaz hâle gelmiş, dilsiz
(Osmanlı Dönemi) f. Dilsiz. Söz söyleyemiyen
Parlak kırmızı renkte bir süs taşı
Parlak kırmızı renkte, billurlaşmış, saydam bir alüminyum oksidi olan değerli bir taş
Kırmızı renkli bir çeşit mürekkep
Parlak, saydam kırmızı renkte değerli bir taş
Parlak kırmızı renkte olan
Sevgilinin dudağı
Samitde denilen sözsüz oynanan bir köylü oyunu
Dili tutulmuş, konuşamaz hale gelmiş
Sessiz ve sözsüz Anadolu köy oyunu
Dili tutulmuş, konuşamaz hâle gelmiş, dilsiz
Yabani armut
Dilsiz, ekbem
LÂL Ü EBKEM
(Osmanlı Dönemi) Şaşa kalmış. Sükuta mecbur olmuş. Susmu
A'LAL
(Osmanlı Dönemi) (İllet. C.) Hastalıklar, marazlar, illetler
A'LAL
(Osmanlı Dönemi) Sebepler
EBKEM Ü LÂL
(Osmanlı Dönemi) Cevapsız bırakmak. Susmak. Dilsiz gibi sükût etmek
ISMİ'LAL
(Osmanlı Dönemi) Otların birbirine dolaşmaları
ISMİ'LAL
(Osmanlı Dönemi) Muhkem olmak, sağlam olmak
İ'LAL
(Osmanlı Dönemi) Harf-i illetlerin kolaylık için başka harfe değiştirilmesine denir. ( ) nin ( ) olduğu gibi
Турецкий язык - Английский Язык
Dumb, mute, unable to speak; temporarily unable to speak
ruby, carbuncle; red ink
ruby, ruby-colored
ruby (a gem)
(a) red ink
garnet
rose
vermeil
ruby
red ink
scarlet

Is scarlet a fruit or a color? - Lal, meyve mi yoksa renk mi?

carmine
rubious
lâl taşı
carbuncle
lâl taşı renginde
garnet
Курдский Язык - Английский Язык
dumb
lâl

    Турецкое произношение

    läl

    Произношение

    /ˈlal/ /ˈlæl/

    Этимология

    [ fa-'lal, 'fa(l)-"lal ] (noun.) circa 1706. perhaps alteration of falbala furbelow, from French, from French dialect ferbelà, farbélla.
Избранное