Salvation from this misery is inconceivable.
- Bu sefaletten kurtuluş düşünülemez.
The salvation of human race starts with the family.
- İnsan ırkının kurtuluşu aile ile başlar.
There seems to be no way out of this vicious circle.
- Bu kısır döngüden kurtuluş görülmüyor.
I believe that sexual liberation has been thoroughly misunderstood. Porno kills sex.
- Cinsel kurtuluşun tamamen yanlış anlaşıldığına inanıyorum. Porno seksi öldürüyor.
She was an activist in the Women's Liberation Movement.
- O, Kadın Kurtuluş Hareketinde bir eylemciydi.
When Tom told Chris he didn't like her scarf, she got rid of it.
- Tom Chris'e onun eşarbını sevmediğini söylediğinde, o ondan kurtuldu.
Tom got rid of his old car.
- Tom eski arabasından kurtuldu.
It is not easy to get rid of a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
It's not easy to get rid of a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
I need to get over him.
- Ondan kurtulmam gerekiyor.
It takes time to get over a divorce.
- Bir boşanmanın etkisinden kurtulmak zaman alır.
How will you dispose of this problem?
- Bu sorundan nasıl kurtulacaksın?
Tom managed to elude capture.
- Tom yakalanmaktan kurtulmayı başardı.