Stop feeding me wormy fruit.
- Kurtlanmış meyve ile beni beslemekten vazgeç.
I just took a bite from a wormy apple.
- Kurtlanmış elmadan sadece bir ısırık aldım.
The boy said a wolf would come.
- Çocuk bir kurtun geleceğini söyledi.
I met a wolf in a dream.
- Rüyada bir kurtla karşılaştım.
Worms are sometimes beneficial to soil.
- Kurtlar bazen toprağa yararlıdır.
Hookworm is a worm, a parasite of man, that sticks to the small intestine.
- Kancalı kurt bir kurttur, ince bağırsağa yapışan bir insan paraziti.
The rescue workers are going to hand out supplies to the victims of the earthquake.
- Kurtarma ekipleri depremin kurbanlarına malzeme dağıtacak.
Clean hands save lives.
- Temiz eller hayat kurtarır.
I heard that a paralyzed man was eaten alive by maggots.
- Ben felçli bir adamın kurtçuklar tarafından canlı canlı yenildiğini duydum.
His wounds were infested with flesh-eating maggots.
- Onun yaraları et yiyen kurtçuklarla istila edildi.
The dog saved the girl's life.
- Köpek kızın hayatını kurtardı.
He rescued the dog at the risk of his own life.
- Kendi hayatını riske atarak köpeği kurtardı.