I hope there are some music clubs.
- Umarım bazı müzik kulüpleri var.
These golf clubs are for sale.
- Bu golf kulüpleri satılıktır.
This club is fearfully dull. The dance floor is empty and the smoking patio is packed.
- Bu kulüp korkunç şekilde sıkıcıdır. Dans alanı boş ve sigara içme verandası tıka basa doludur.
George was at the club yesterday.
- George dün kulüpteydi.
Hats aren't allowed to be worn inside the clubhouse.
- Kulüp binasında şapka giyilmesine izin verilmiyor.