The city is under siege.
- Şehir kuşatma altında.
Verdun had withstood a siege of ten weeks.
- Verdun on haftalık bir kuşatmaya direnmişti.
The problem was beset with difficulties.
- Sorun zorluklarla kuşatıldı.
He led the defense of Ostyn castle, besieged by the Teutonic knights.
- O, Outonic şövalyeleri tarafından kuşatılmış Ostyn kalesinin savunmasını başlattı.
In 1683, the Turks besieged Vienna for the second time.
- Türkler 1683'te Viyana'yı ikinci kez kuşattılar.
The soldiers surrounded the village.
- Askerler köyü kuşattı.
I see that I am surrounded by hostile faces.
- Düşman yüzler tarafından kuşatıldığımı görüyorum.
They're surrounding us.
- Onlar bizi kuşatıyor.