Bayan tezgahtar bana bir sürü kravat gösterdi, ama ben onlardan herhangi birini beğenmedim.
- The shopwoman showed me a lot of neckties, but I didn't like any of them.
Çok parlak bir kravat taktı.
- He wore a very loud necktie.
Onlar hırsızı ağaca bağladılar.
- They tied the thief to the tree.
O çocuk ayakkabılarını güçlükle bağlayabildi.
- That child could barely manage to tie his shoes.