Biz düzeltici önlemleri uygulamalıyız.
- We must apply corrective measures.
Düzeltici lenslere ihtiyacım var.
- I need corrective lenses.
Shishir son zamanlarda bir sürü cümle düzeltmektedir.
- Shishir has been correcting a lot of sentences lately.
Yanlışlarımı düzeltmekten vazgeçmeni istemiyorum.
- I don't want you to quit correcting my mistakes.
Tom test kağıtlarını düzeltmekle meşgul.
- Tom is busy correcting test papers.
Yanlışlarımı düzeltmekten vazgeçmeni istemiyorum.
- I don't want you to quit correcting my mistakes.