She is very afraid of the dark.
- O, karanlıktan çok korkar.
I'm afraid you have dialed a wrong number.
- Korkarım yanlış bir numara çevirdiniz.
He is afraid that he will die.
I am afraid I can not help you in this matter.
Don't be afraid to make a mistake.
- Hatalar yapmaktan korkmayın.
Don't be afraid of making mistakes.
- Hatalar yapmaktan korkmayın.
They fear that he may be dead.
- Onun ölü olabileceğinden korkuyorlar.
She is on a diet for fear that she will put on weight.
- Kilo alacağı korkusuyla diyet yapıyor.
My little brother says that he had a dreadful dream last night.
- Küçük erkek kardeşim dün gece korkunç bir rüya gördüğünü söylüyor.
Cats have a dread of water.
- Kedilerin su korkusu vardır.