The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
- Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
We were deeply impressed by the lecturer's eloquent speech.
- Konferansçının belâgatlı konuşmasından derinden etkilendik.
Why are you going to Japan? To attend a conference in Tokyo.
- Neden Japonya'ya gideceksin? Tokyo'da bir konferansa katılmak için.
The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.
- Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.
The lecturer spoke generally about American literature and specifically about Faulkner.
- Konferansçı genel olarak Amerikan edebiyatı ve özellikle Faulkner hakkında konuştu.
The lecture started on schedule.
- Konferans vaktinde başladı.