Layla was reeking of alcohol.
- Leyla alkol kokuyordu.
Coal, charcoal, coal coke and petroleum coke are used as fuels.
- Kömür, mangal kömürü, kok kömürü ve petrol koku yakıt olarak kullanılmaktadır.
It smelled really good.
- Gerçekten güzel koktu.
Jazz isn't dead, it just smells funny.
- Caz ölmedi, sadece komik kokuyor.
His breath reeked of liquor.
- Onun nefesi içki kokuyordu.
Layla was reeking of alcohol.
- Leyla alkol kokuyordu.
It seems like the cat smelled a mouse.
- Kedi bir fare kokusu aldı gibi görünüyor.
The last time that I smelled something similar to this tea was in the giraffe house at the zoo.
- Bu çaya benzer bir şeyin kokusunu son kez hayvanat bahçesinde zürafa evinde kokladım.
Tom certainly came out of that mess smelling like a rose.
- Tom o karışıklıktan bir gül gibi kokarak çıktı.
Tom is smelling the flowers.
- Tom çiçekleri kokluyor.
This is the first time I've ever smelt this perfume.
- Bu, bu parfümü şimdiye kadar ilk koklayışım.
Sami's dog smelt something.
- Sami'nin köpeği bir şeyi kokluyor.