Laura thought Jack was the most wonderful hubby in the world..
It appears that my husband is cheating on me with my friend. I want to tell her: You thieving cat!.
- Bana öyle geliyor ki kocam beni arkadaşımla aldatıyor.Ona söylemek istiyorum:Sen kedi çalıyorsun!.
He proved to be an ideal husband.
- İdeal bir koca olduğunu ispat etti.
He has enormous fingers.
- Onun kocaman parmakları vardır.
She lives alone in a house of enormous dimensions.
- Kocaman bir evde yalnız yaşıyor.
I wanted to buy the huge stuffed bear at Ken's store, but it was not for sale.
- Ken'in dükkanındaki kocaman içi doldurulmuş ayıyı almak istedim ama satılık değildi.
Seen from the sky, the river looked like a huge snake.
- Gökyüzünden bakıldığında, nehir kocaman bir yılan gibi görünüyordu.
The priest pronounced them man and wife.
- Rahip onları koca ve karı ilan etti.
They pretend to be man and wife.
- Onlar karı kocaymış gibi davranıyorlar.
I saw a large snake today.
- Bugün kocaman bir yılan gördüm.
The universe is a large school.
- Evren kocaman bir okul.
She feared cancer would kill her husband before their great-grandson was born.
- O, onların torun oğlu doğmadan önce kanserin kocasını öldüreceğinden korkuyordu.
The news that her husband had been killed in an accident was a great shock to her.
- Kocasının bir kazada hayatını kaybettiği haberi ona büyük bir şok oldu.
What is that big building in front of us?
- Önümüzdeki bu koca bina nedir?
Tom is quite big-headed.
- Tom oldukça koca kafalıdır.
That's just an old wives' tale.
- O sadece bir kocakarı masalı.
Her husband asked her to throw that old hat away.
- Onun kocası o eski şapkasını atmasını istedi.
My hubby and I used to go mountain climbing together.
- Kocam ve ben birlikte dağ tırmanışına giderdik.
Mary's hubby is chubby.
- Mary'nin kocası tombul.
A widow is a woman whose spouse has died.
- Dul kocası ölmüş bir kadındır.