klingeln

listen to the pronunciation of klingeln
Немецкий Язык - Турецкий язык
çıngırağı çekmek; zili çalmak
v. 'klingıln (zili) çalmak
{'klingıln} (zili) çalmak
çalan
zili çalmak
Английский Язык - Турецкий язык

Определение klingeln в Английский Язык Турецкий язык словарь

cling
{f} yapışmak
cling
{f} tutunmak
bells
geniş paçalı pantolon
cling
bırakmamak
cling
yapış

Islak giysi cilde yapışır. - Wet clothing clings to the skin.

cling
sıkı sıkı tutmak
bells
çanlar

Çanlar kimin için çalıyor? - For whom do the bells toll?

Kilise çanları çalıyor. - The church bells are ringing.

cling
yapışmak, sıkıca sarılmak, tutunmak
cling
{f} yakınında olmak
cling
(hatıra v.b.'ne) bağlı olmak
bells
{i} çınlama
bells
{i} çan sesi

Kilisenin yakından çan sesini duyabiliyorduk. - We could hear the bells ringing from a nearby church.

cling
{f} (clung)
cling
{f} sadık kalmak
cling
{f} tırmanmak
cling
{f} bağlanmak
Немецкий Язык - Английский Язык
ring
cling
doorbells
ringing

The telephone didn't stop ringing. - Das Telefon hörte nicht auf zu klingeln.

I have a ringing in my ears. - Ich habe ein Klingeln in meinen Ohren.

jingle
bells
rung}
to ting (noise floor)
to jingle
rung} the bell
to tinkle
to ring {rang
ring the bell
to ring the bell
to ting
Klingeln (Motor)
pinking (engine)
Klingeln (Motor)
pinging
Klingeln (Motor)
knocking
klingeln (Motor)
to pink
klingeln (Motor)
to knock
klingeln (Motor)
to ping
Geläute (anhaltendes Klingeln)
ringing
Sturm klingeln
to lean on the doorbell
an der Tür klingeln
to ring at the door
kurzes Klingeln
ping
mit einer Glocke klingeln
to tinkle a bell