klimalı

listen to the pronunciation of klimalı
Турецкий язык - Английский Язык
air conditioned
air-conditioned
airconditioned
klima
air conditioning

I'm accustomed to sleeping in a room without air conditioning. - Bir odada klima olmadan uyumaya alışkınım.

It feels like somebody's turned on the air conditioning. - Birisi klimayı açtı gibi geliyor.

klima
climate
klima
air-condition

I wish our classroom were air-conditioned. - Keşke sınıfımız klimalı olsa.

As I'm sensitive to heat, I can't live comfortably without air-conditioning in summer. - Ben ısıya duyarlı olduğum gibi, yaz aylarında klima olmadan rahatça yaşayamam.

klima
(Otomotiv) air condition

Don't leave the air conditioner on. - Klimayı açık bırakma.

Our office is very comfortable with air conditioning. - Ofisimiz klimayla çok rahat.

klima
(Otomotiv) ac
klima
air-conditioner

A large quantity of air-conditioners has been sold since the temperature is high. - Sıcaklık yüksek olduğu için büyük miktarda klima satıldı.

It's freezing in here! Can somebody turn off the air-conditioner? - Burası buz gibi! Biri klimayı kapatabilir mi?

Английский Язык - Английский Язык

Определение klimalı в Английский Язык Английский Язык словарь

Klima
{i} family name; Viktor Klima (born 1947) veteran Austrian statesman, Federal Chancellor of Austria from 1997 to 2000
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение klimalı в Турецкий язык Турецкий язык словарь

klima
Soğuk veya sıcak hava verme yoluyla kapalı bir yerin havasını değiştiren araç, iklimleme aracı
klima
Kapalı bir yerin ısısını ayarlayan aygıt
klima
iklimleme aracı