Frenleri olmayan bir bisiklete binmek yapılacak oldukça aptalca bir şey.
- Riding a bike that doesn't have brakes is a pretty stupid thing to do.
Eğer yağmur başlarsa biz bisiklete binmekten vazgeçmek zorunda kalacağız.
- If it starts raining we'll have to give up on our bike ride.
Onun bisikleti benimkinden daha iyidir.
- His bike is better than mine.
Bisikletimi çaldın ve şimdi ben senin ağzını burnunu dağıtacağım.
- You stole my bike, and now I'm going to break your face.
Her şeyi hurdaya ayırmamız gerekir.
- We should scrap the whole thing.
Eski araba hurda için alınıyor.
- The old car is being taken for scrap.
Bisiklete binmeye gitmek ister misin?
- Would you like to go for a bike ride?
Tom bir bisiklete binmek için gitti.
- Tom went for a bike ride.
Tom Mary adresini istedi ve onu bir parça kâğıt üzerine not etti.
- Tom asked for Mary's address and wrote it down on a piece of scrap paper.
Onun telefon numarasını bir kâğıt parçasına yazdım.
- I wrote down his phone number on a scrap of paper.
Motosikletim seninki gibi bir şey değil.
- My bike is nothing like yours.
Motosikletimi nereye bırakabilirim?
- Where can I leave my bike?