Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

kitapçılar

listen to the pronunciation of kitapçılar
Турецкий язык - Английский Язык
bookstores
plural of bookstore
kitap
book

This is a good book, but that one is better. - Bu iyi bir kitaptır ama şu daha iyidir.

These are very old books. - Bunlar çok eski kitaplar.

kitap
(Hukuk) paper

The paperback version is cheaper. - Karton kapaklı kitap versiyonu daha ucuz.

Books are the paper memory of mankind. - Kitaplar insanlığın kağıt hafızasıdır.

kitapçı
bookshop

I live close to an old bookshop. - Eski bir kitapçıya yakın yaşıyorum.

I'm working full time in a bookshop until the end of September. - Eylül sonuna kadar bir kitapçıda tam gün çalışıyorum.

kitap
work

This book counts among the best of his work. - Bu kitap, onun çalışmalarının en iyileri arasında sayılır.

This book is one of the poet's best works. - Bu kitap şairin en iyi eserlerinden biridir.

kitap
volume

This book comes in two volumes. - Bu kitap iki cilt halinde geliyor.

kitapçı
book store

He has bought a book written in English in the book store. - O, kitapçıdaki İngilizce yazılmış bir kitabı satın aldı.

It seems like the book store is also closing late. - Kitapçı da geç kapanıyor gibi görünüyor.

kitap
writing

The art of recognizing matsutake mushrooms became my passion, culminating in my writing a book on it. - Matsutake mantarlarını tanıma sanatı benim tutkum oldu, bu tutku ona dair bir kitap yazmamla sonuçlandı. .

I'm now busy writing a book. - Şimdi bir kitap yazmakla meşgulüm.

kitapçı
book seller
kitap
the book

Was the book interesting? - Kitap enteresan mıydı?

Is there an English-Japanese dictionary on the bookshelf? - Kitaplıkta İngilizce-Japonca bir sözlük var mı?

kitap
biblio
kitap
book up
kitapçı
bookseller; bookshop, bookstore
kitapçı
bookstore

Tom and his grandmother went to the bookstore. - Tom ve büyükannesi kitapçıya gitti.

There are few bookstores in this area. - Bu bölgede çok az kitapçı var.

kitapçı
bookseller

You can't get this at any bookseller's. - Bunu herhangi kitapçıdan alamazsın.

The bookseller reads a lot of books. - Kitapçı çok kitap okur.

kitapçı
(Konuşma Dili) bookstore
kitapçı
bookman
kitapçı
bibliopole
kitapçı
bookmaker
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kitapçılar в Турецкий язык Турецкий язык словарь

Kitap
mecelle
Kitapçı
sahaf
kitap
Ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü: "Ona son olarak rüya için kitaptaki tabiri aramanın abes olduğunu söylediğimi hatırlıyorum."- A. Ş. Hisar
kitap
Herhangi bir konuda yazılmış eser
kitap
Herhangi bir konuda yazılmış eser: "Acaba bir edebiyat kitabında hazır bir tarif bulamaz mıyız?"- F. R. Atay
kitap
Kutsal kitap
kitap
Ciltli veya ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü
kitapçı
Kitap satan kimse
kitapçı
Kitap bastırıp satan kimse