Bu mağaza her türlü yabancı dil dergilerine sahiptir.
- This shop has all kinds of foreign-language magazines.
Her türlü zamanımız var.
- We have all kinds of time.
Gelişmeleri takip etmek için üç çeşit gazete okurum.
- I read three kind of newspapers in order to keep abreast with the times.
Ne çeşit et yemeklerini servis yapıyorsunuz?
- What kinds of meat dishes do you serve?
Mary Bill'in kibarlığını doğal karşılıyor.
- Mary takes Bill's kindness for granted.
O, hiçbir şekilde kibar değil.
- He is by no means kind.
O hangi cins bir köpek?
- What kind of dog is that?
Bu cins bir ağacı daha önce hiç görmedim.
- I've never seen that kind of tree before.
Ne tür müzik seversin?
- What kind of music do you like?
Sizin hangi tür şarabınız var?
- What kind of wine do you have?
O, onu mağazaya götürecek kadar nazikti.
- He was kind enough to take him to the shop.
Onun nazik olduğunu söyledin ve o öyle.
- You said she was kind and so she is.
İyiliğiniz için size minnettarım.
- I am grateful to you for your kindness.
Ben senin iyiliğin için ne kadar teşekkür etsem azdır.
- I can't thank you enough for your kindness.
Bildiğim kadarıyla kendisi yardımsever bir kız.
- As far as I know, she is a kind girl.
Tom'un yardımsever bir kalbi var.
- Tom has a kind heart.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Müşfik bir kalbi var.
- She has a kind heart.
Ann'in müşfik bir kalbi var.
- Ann has a kind heart.
Yaşadığı sürece onun iyilikseverliğini unutmadı.
- She did not forget his kindness as long as she lived.
Bir taraftan o herkese naziktir fakat diğer taraftan çok fazla içtenlikle davranmaz.
- On the one hand he is kind to everyone, but on the other hand he never behaves with too much familiarity.
Tavsiyen ve nezaketin için içten minnettarım.
- I deeply appreciate your advice and kindness.
Leyla nazik, tatlı ve sevecendi.
- Layla was kind, sweet, and caring.
Daha önce bu tip bir şey gördüm.
- I've seen this kind of thing before.
Her tip kitabı okurum.
- I read all kinds of books.
Bizi davet etmeniz büyük incelikti.
- It was kind of you to invite us.
Beni görmeye gelmeniz büyük incelik.
- It is very kind of you to come and see me.
Her zaman olduğun iyi kalpli adam ol.
- Be the kindhearted man you always were.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Bu mağaza her türlü yabancı dil dergilerine sahiptir.
- This shop has all kinds of foreign-language magazines.
Atlet her türlü sporda yükseldi.
- The athlete excelled in all kinds of sports.
Özür dilerim. Aynı şekilde sana geri ödeyeceğim.
- I'm sorry, I'll pay you back in kind.
Sen çok iyi kalplisin.
- You're so kind-hearted.
Kız kardeşim çocuklara karşı iyi kalplidir.
- My sister is kind to children.
Bu tür şey olduğunda, Tom bundan hoşlanmıyor.
- Tom doesn't like it when this kind of stuff happens.
Tom Mary'ye ne tür filmlerden hoşlandığını sordu.
- Tom asked Mary what kind of movies she liked.
After shooting Joan to death, he'd gone home and killed himself, leaving behind a wife and young daughter. And a written confession that sounded all kinds of crazy.
He irons his clothes how?! That's crazy! Well, I guess it takes all kinds.
I got my traps out of the canoe and made me a nice camp in the thick woods. I made a kind of a tent out of my blankets to put my things under so the rain couldn't get at them.
why haue ye slayne my houndes said syr gauayne, for they dyd but their kynde .
This is a strange kind of tobacco.
The years have been kind to Richard Gere, he ages well.
... incredible kinds of medical challenges under the most ...
... to explore and write their own applications. To give you an example of the kinds of applications ...