Lütfen onu diğer çocuklara uzat.
- Please pass it to the other kids.
Televizyonun çocuklar için kötü olduğunu düşünüyor musun?
- You think that TV is bad for kids?
Çocukken pamuklu şekerin ve bulutların benzer olduklarını düşünürdüm.
- When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.
Annem ben çocukken öldü.
- My mother died when I was a kid.
Üç küçük çocuğum var.
- I have three young kids.
Bu çocuk küçük bir şeytan.
- That kid is a little demon.
Tom ve Mary çocukluklarından beri arkadaşlar.
- Tom and Mary have been friends since they were kids.
Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
- He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
Ben gençken, bir çocuğun sahip olabileceği en modern şey, bir transistör radyoydu.
- When I was young, the hippest thing a kid could own was a transistor radio.
Daha genç çocuklarla uğraşmayın.
- Don't pick on younger kids.
Eğer çocuklara göz kulak olursan, temizlenecek takım elbiseni alacağım.
- If you'll keep an eye on the kids, I'll take your suit to be cleaned.
O, caddede çocuklarla çok takılıyor.
- He hangs out a lot with the kids down the street.
Punch, in case you didn't know, is what the cool kids are drinking.
... Kids. ...
... I think if you didn't have young kids you might not feel ...