Ekmeği pirinçten daha çok severim.
- I like bread more than rice.
Pirinç hasatı bu yıl kötü.
- The rice crop is poor this year.
Tom her gün en az üç kase pirinç pilavı yer.
- Tom eats at least three bowls of rice every day.
Pilavı pişirme şeklimiz budur.
- This is how we cook rice.