kesen

listen to the pronunciation of kesen
Турецкий язык - Английский Язык
cutting
(Matematik) cutting line
that cuts
cutting, that cuts; secant
secant
intersecting line
ripping
thwartwise
cutting across
kesen düzlem
cutting plane
kesen şey
interrupter
kes
{f} hewed
nefes kesen
breathtaking

Using simple crayons, just like those used by any child, Maria was able to create breathtaking pictures. - Sadece herhangi bir çocuk tarafından kullanılanlar gibi basit boya kalemleri kullanarak Maria nefes kesen resimler yaratabildi.

Climbing a mountain is a breathtaking challenge. - Bir dağa tırmanmak nefes kesen bir iştir.

enine kesen
crosscutting
kes
plimsoll
kes
sneaker
kes
(Bilgisayar) kill

I need some medicine to kill the pain. - Ağrıyı kesmek için biraz ilaca ihtiyacım var.

Please give me something to kill the pain. - Lütfen bana ağrı kesecek bir şey ver.

kes
cut down

Are you going to cut down all the trees here? - Buradaki tüm ağaçları kesecek misin?

After his heart attack, Jim had to cut down on his sugar intake. - Jim kalp krizinden sonra, şeker alımını kesmek zorunda kaldı.

kes
truncate
kes
cut in

Don't cut in while we're talking. - Biz konuşuyorken kesme.

The truck cut in front of my car. - Kamyon arabamın önünü kesti.

kes
hew
kes
{f} hack

Tom hacked Mary's arm off with a sword. - Tom Mary'nin kolunu bir kılıçla kesti.

I cut myself with a hacksaw. - Bir demir testeresi ile kendim kestim.

kes
cutoff
kes
{f} cut

These scissors don't cut well. - Bu makas iyi kesmiyor.

Are you going to cut down all the trees here? - Buradaki tüm ağaçları kesecek misin?

kes
{f} cutting

Why did you tear the cloth instead of cutting it with scissors? - Makasla kesmek yerine kumaşı niçin yırtıyorsun?

Banks are cutting lending to industrial borrowers. - Bankalar endüstriyel boçlulara kredi vermeyi kesiyor.

kes
{f} hewn
kes
cut the cackle
kes
cut off

We were cut off while talking on the telephone. - Biz telefonda konuşurken bağlantı kesildi.

Tom has been running around the office like a chicken with its head cut off. - Tom ofisin etrafında kafası kesilmiş bir tavuk gibi koşuyordu.

kes
{f} excise
kes
{f} shear
kes
{f} knife

The tip of the knife blade is sharp. - Bıçak ağzının ucu keskindir.

It's easy to cut cheese with a knife. - Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.

kes
{f} rip
kes
{f} shorn
kes
break

The thief cut the telephone lines before breaking into the house. - Eve girmeden önce, hırsız telefon hatlarını kesmiş.

Rock breaks scissors. Scissors cut paper. Paper smothers rock. - Taş, makası ezer. Makas, kağıdı keser. Kağıt, taşı kaplar.

kes
amputate

I had to amputate Tom's leg. - Tom'un bacağını kesmek zorunda kaldım.

Tom's foot had to be amputated after it had become infected with gangrene following a severe frostbite. - Şiddetli bir donmanın ardından kangrenle enfekte olduktan sonra Tom'un ayağı kesilmek zorunda kaldı.

kes
curtail
to kesen
to cut
ağaç kesen kimse
lumberjack
boğaz-kesen
(Mimarlık) old fortress
cam kesen usta
glass cutter
daireyi iki noktadan kesen
secant
enine kesen
crosscut
hız kesen
decelerator
iki kenarı da kesen
double-edged
kes
gym boot, sneaker
kes
less of that
kes
cut it out!
kes
have done

Stop acting like this Tom! I'm tired of this nonsense! Just have done with it already! - Böyle davranmayı kes Tom! Bıktım bu saçmalıktan! Bırak bu işleri artık!

What you have done is absolutely inexcusable. - Yaptığın şey kesinlikle affedilmez.

kes
dry up
kes
basketball shoe, (high-topped) sneaker
kes
cut#off
kes
exscind
kes
lance
kes
trephine
kes
shutt#off
kes
slit

Tom slit his own throat. - Tom kendi boğazını kesti.

The police think that Tom was stabbed before his throat was slit. - Polisler onun gırtlağı kesilmeden önce, Tom'un bıçaklandığını düşünmektedir.

kes
trepan
kes
shutt off
kes
gash
kes
cut it out

You're not a child anymore so cut it out! - Artık bir çocuk değilsin bu yüzden kes artık.

kes
heckle
kes
resect
mısır sapı kesen alet
(Tarım) ensilage cutter
söz kesen
heckler
sözünü kesen kimse
interrupter
yaş kesen, baş keser
(Atasözü) A person who needlessly cuts down trees is a kind of murderer
yol kesen kimse
interceptor
ışığı kesen
anti dim
Английский Язык - Английский Язык

Определение kesen в Английский Язык Английский Язык словарь

kes
the kestrel
Kes
kes
kes
Uncut hair, one of the five physical symbols that a Khalsa Sikh must have It is a symbol of spirituality
kes
The ISO 4217 currency code for the Kenyan Shilling
kes
Unshorn Hair
kesen
Избранное