Ken o şarkıyı söylemeye devam etti.
- Ken kept on singing that song.
Bill saatlerce ağlamaya devam etti.
- Bill kept on crying for hours.
Teklifimle ilgili patronumun yaptığı ağır eleştiriden sonra, burada çalışmayı ne kadar süre sürdürmek istediğimden emin değilim.
- After the hatchet job my boss did on my proposal, I'm not sure how long I want to keep on working here.
Koşmaya devam etmek zorundayım.
- We have to keep on running.
Ben çalışmaya devam etmek zorundayım.
- I have to keep on working.
Burada olmadığım zaman bile lütfen çalışmaya devam et.
- Please keep on working even when I'm not here.
Onunla yaşamaya devam etmek istiyorum.
- I want to keep on living with him.
The new boss would like to keep on the present secretary.
Mum, Jimmy keeps on poking me!.
... creating tens of thousands of jobs all across the country. That's why we've kept on ...