The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
A band led the parade through the city.
- Bir grup kentin içinden geçit açtı.
I've finally got used to urban life.
- Sonunda kent yaşamına alıştım.
Gas emissions cause serious pollution in urban areas.
- Kentsel alanlardaki gaz salınımı ciddi kirliliğe neden oluyor.
The town was defended by a large army.
- Kent, büyük bir ordu tarafından savunuldu.
Rome is an Italian town.
- Roma bir İtalyan kentidir.
Urban sprawl is environmentally damaging.
- Kentsel yayılım çevresel olarak zarar verir.
This is one of the best places to eat in town.
- Yemek yemek için kentteki en iyi yerlerden biri.
There are a number of places to see in this city.
- Bu kentte görülecek çok sayıda yer var.
New York City has five boroughs.
- New York kentinin beş tane ilçesi vardır.
I visited cities such as New York, Chicago and Boston.
- New York, Chicago ve Boston gibi kentleri ziyaret ettim.
New York City has five boroughs.
- New York kentinin beş tane ilçesi vardır.
Biz güzel bir şehirde yaşıyoruz.
- Güzel bir kentte yaşıyoruz.
Orası Amerika'daki en belalı şehir.
- Amerika'daki en tehlikeli kenttir.