The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
- Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
My office is in the central area of the city.
- Ofisim kentin merkezinde.
Bicycles are tools for urban sustainability.
- Bisikletler kentsel sürdürülebilirlik için araçlardır.
I've finally got used to urban life.
- Sonunda kent yaşamına alıştım.
My wife spends money as if I were the richest man in town.
- Eşim, sanki ben kentin en zengin adamıymışım gibi para harcıyor.
Rome is an Italian town.
- Roma bir İtalyan kentidir.
Urban sprawl is environmentally damaging.
- Kentsel yayılım çevresel olarak zarar verir.
The new park turned into one of the most neglected places in the city.
- Yeni park, kentin en çok ihmal edilen yerlerinden birine dönüştü.
This is one of the best places to eat in town.
- Yemek yemek için kentteki en iyi yerlerden biri.
Singapore is a nation smaller than New York City.
- Singapur, New York kentinden daha küçük bir ulustur.
I visited cities such as New York, Chicago and Boston.
- New York, Chicago ve Boston gibi kentleri ziyaret ettim.
New York City has five boroughs.
- New York kentinin beş tane ilçesi vardır.
Orası Amerika'daki en belalı şehir.
- Amerika'daki en tehlikeli kenttir.
Biz güzel bir şehirde yaşıyoruz.
- Güzel bir kentte yaşıyoruz.