Ken her şeyi biliyormuş gibi konuşur.
- Ken talks as if he knew everything.
Ken, Bill ve Yumi'yi davet ettim.
- I invited Ken, Bill and Yumi.
Ken'in adı çıkmış köpeğinin nerede olduğu Tom'un görüş alanının çok ötesinde bir sorun.
- The whereabouts of Ken's notorious dog is an issue well beyond Ken's ken.
I proposed to the Mariners, that it would be of great benefit in Navigation to make use of upon the round-top of a ship, to discover and kenne Vessels afar off.