A cake of soap.
The gorgeous cake made my mouth water.
- Muhteşem kek ağzımı sulandırdı.
I tried a piece of cake and it was delicious.
- Bir parça kek tattım ve o lezzetliydi.
I bought more of those muffins you like.
- Hoşlandığın şu keklerden biraz daha aldım.
You are eating a muffin for breakfast.
- Sen kahvaltı için bir kek yiyorsun.
The fresh strawberries went like hot cakes.
- Taze çilekler sıcak kekler gibi gitti.