O grey pussycat, please don't purr. Grandpa might hear you.
- O gri kedicik, lütfen mırıldama. Büyükbabam seni duyabilir.
There's a cat on the table.
- Masanın üzerinde bir kedi var.
Do you like black cats?
- Kara kedileri sever misin?
O grey pussycat, please don't purr. Grandpa might hear you.
- O gri kedicik, lütfen mırıldama. Büyükbabam seni duyabilir.
Can I stroke your pussy?
- Kedini okşayabilir miyim?
Only the blackest of hearts could leave that poor kitty out on the street in the cold.
- Sadece katı kalpli biri şu zavallı yavru kediyi bu soğukta sokağa terkedebilir.
The kitty is trying to hide from the rain.
- Yavru kedi yağmurdan saklanmaya çalışıyor.
O grey pussycat, please don't purr. Grandpa might hear you.
- O gri kedicik, lütfen mırıldama. Büyükbabam seni duyabilir.
O grey pussycat, please don't purr. Grandpa might hear you.
- O gri kedicik, lütfen mırıldama. Büyükbabam seni duyabilir.
She just had to use her Puss-In-Boots look and I was her devoted servant.
- O sadece Çizmeli Kedi görüntüsünü kullanmak zorunda kaldı. Ben onun sadık uşağıydım.