Tom continued digging.
- Tom kazmaya devam etti.
If you find yourself in a hole, stop digging.
- Kendini bir çukurda bulursan kazmayı bırak.
Not a drop of rain fell for a month, so they had to dig a well.
- Bir aydır bir damla yağmur düşmedi. Bu yüzden bir kuyu kazmak zorunda kaldılar.
I want you to dig a hole.
- Ben bir çukur kazmanı istiyorum.
A pick is a long handled tool used for breaking up hard ground surfaces.
- Bir kazma sert zemin yüzeyleri parçalamak için kullanılan uzun saplı bir araçtır.
I have a pick, two shovels and a wheelbarrow.
- Bir kazmam, iki küreğim ve bir el arabam var.