When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister.
- Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi.
She walked slowly so she wouldn't slip.
- Kaymamak için yavaşça yürüdü.
This kind of shoe is apt to slip on wet ground.
- Bu tür ayakkabı ıslak zeminde kayma eğilimindedir.
Wear boots to avoid slipping.
- Kaymayı önlemek için çizmeler kullanın.
The wolf peered around the corner before slipping silently into the woods.
- Kurt sessizce ormana kaymadan önce dikkatle köşeye baktı.
The ice is solid enough for skating.
- Buz, kaymak için yeterince katıdır.
Is the ice thick enough for skating?
- Buz, paten kaymak için yeterince kalın mı?
Politics in this country is shifting towards the right.
- Bu ülkedeki siyaset sağa doğru kaymaktadır.
Politics in this country is shifting towards the center.
- Bu ülkedeki siyaset merkeze doğru kaymaktadır.
This kind of shoe is apt to slip on wet ground.
- Bu tür ayakkabı ıslak zeminde kayma eğilimindedir.
My glasses started to slip down my nose.
- Gözlüğüm burnumdan aşağı kaymaya başladı.
Butter is made from cream.
- Tereyağı kaymaktan yapılır.
We went to the mountain to ski.
- Kaymak için dağa gittik.
I'm glad you enjoy skiing, but I guess it's just not my cup of tea.
- Kaymaktan hoşlandığına sevindim ama sadece bu bana göre değil.
I may go skiing at Zao next month.
- Gelecek ay Zao'da kaymaya gidebilirim.
He broke his leg skiing.
- Kayak yaparken bacağını kırdı.
The patrol car skidded to a stop.
- Devriye arabası kayarak durdu.
The speeding vehicle skidded and crashed head-on into the rear-end of a truck before the driver could say Jack Robinson.
- Hız aracı Jack Robinson diyemeden önce kaydı ve bir kamyonun arkasına direkt çarptı.
This river rises in the mountains in Nagano.
- Bu nehir Nagano dağlarından kaynaklanır.
Does depreciation of the yen give rise to inflation?
- Yenin değer kaybetmesi enflasyona neden olur mu?
I prefer swimming to skiing.
- Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
I may go skiing at Zao next month.
- Gelecek ay Zao'da kaymaya gidebilirim.
Skiing is a lot of fun.
- Kaymak çok eğlenceli.
I'm glad you enjoy skiing, but I guess it's just not my cup of tea.
- Kaymaktan hoşlandığına sevindim ama sadece bu bana göre değil.
The ice is too thin to skate on.
- Buz kaymak için çok ince.
In our park, we have a nice slide for children to play on.
- Bizim parkta çocukların oynaması için güzel bir kaydırağımız var.
Tom moved the flower pot to the left and the secret door slid open.
- Tom saksıyı sola doğru hareket ettirdi ve gizli kapıyı kaydırarak açtı.
When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister.
- Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi.
Tom watched the skaters glide across the ice.
- Tom patencilerin buzun üzerinde kaydığını izledi.
The skaters glided rapidly around the rink.
- Patenciler pistin çevresinde hızla kaydı.
Tom slipped on ice and broke his hip last winter.
- Geçen kış Tom buzda kaydı ve kalçasını kırdı.
He slipped and nearly fell.
- O kaydı ve neredeyse düşecekti.
The wolf peered around the corner before slipping silently into the woods.
- Kurt sessizce ormana kaymadan önce dikkatle köşeye baktı.
Wear boots to avoid slipping.
- Kaymayı önlemek için çizmeler kullanın.
Skating on the pond is dangerous.
- Göletin üstünde kayak yapmak tehlikelidir.
I like skating better.
- Patenle kaymayı daha çok severim.
When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister.
- Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi.
The children were sliding on the ice.
- Çocuklar buz üzerinde kayıyorlardı.
How well he can skate.
- Ne kadar güzel kayıyor.
The ice is too thin to skate on.
- Buz kaymak için çok ince.
The slippery snake slithered right out of his hand.
- Kaygan yılan onun tam elinin dışına kaydı.
Tom saw a snake slither across the path.
- Tom bir yılanın patikadan kayışını gördü.
Politics in this country is shifting towards the center.
- Bu ülkedeki siyaset merkeze doğru kaymaktadır.
Politics in this country is shifting towards the right.
- Bu ülkedeki siyaset sağa doğru kaymaktadır.
Tom drank curdled milk.
- Tom kaymak tutmuş süt içti.
Would you please slide the van door open?
- Lütfen kamyonet kapısını kaydırarak açar mısın?
Alice slid down the long slide.
- Alice uzun yoldan kaydı.
I like skating better.
- Patenle kaymayı daha çok severim.
Roller skating is fun.
- Tekerlekli patenle kaymak eğlencelidir.
Roller skating is fun.
- Tekerlekli patenle kaymak eğlencelidir.