Önümüzdeki hafta sonu kano yapmaya gidebiliriz.
- We could go kayaking next weekend.
On a dare, he kayaked the Harlem River in New York from Hell's Gate to Spyten Duyvil.
Kayaking is an Olympic sport.
He broke his leg skiing.
- Kayak yaparken bacağını kırdı.
I broke my leg skiing.
- Kayak yaparken bacağımı kırdım.
He put the skis on top of the car.
- Kayakları arabanın üstüne koydu.
I need to buy new skis.
- Yeni kayaklar almam gerekiyor.
I broke my leg skiing.
- Kayak yaparken bacağımı kırdım.
He broke his leg skiing.
- Kayak yaparken bacağını kırdı.
They went skiing during their date.
- Onlar buluşmaları süresince kayak yapmaya gittiler.
I go skiing very often.
- Ben çok sık kayak yapmaya giderim.
My parents enjoy skiing every winter.
- Ebeveynlerim her kış kayak yapmaktan hoşlanır.
Last winter, I went to Canada to ski.
- Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.
I don't think Tom likes to ski.
- Tom'un kayak yapmaktan hoşlandığını sanmıyorum.
I think Tom doesn't like to ski.
- Bence Tom, kayak yapmaktan hoşlanmıyor.
Have you seen the website for the ski resort we went to last week?
- Geçen hafta gittiğimiz kayak merkezine yönelik web sitesini gördün mü?