kavrayamamak

listen to the pronunciation of kavrayamamak
Турецкий язык - Английский Язык

Определение kavrayamamak в Турецкий язык Английский Язык словарь

kavra
(Bilgisayar) grip

He gripped the tennis racket tightly. - Tenis raketini sıkıca kavradı.

Tom relaxed his grip. - Tom kavrayışını gevşetti.

kavra
{f} clutch

He clutched her arm firmly. - O kolunu sıkıca kavradı.

kavra
ideate
kavra
{f} grasping
kavra
{f} grasp

The problem is beyond my grasp. - Sorun benim kavramamın ötesinde.

I never know what to say to people who have absolutely no grasp of the basic facts and are too ignorant to realise it. - En temel gerçekleri bile kavrayamayan ve bunu farkedemeyecek kadar cahil insanlara hiçbir zaman ne diyeceğimi bilmiyorum.

kavrayamama
incomprehension
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kavrayamamak в Турецкий язык Турецкий язык словарь

KAVRA
(Osmanlı Dönemi) Geniş yer
kavrayamamak
Избранное