Tom loosened his grip.
- Tom kavramasını gevşetti.
He gripped the tennis racket tightly.
- Tenis raketini sıkıca kavradı.
He clutched her arm firmly.
- O kolunu sıkıca kavradı.
The problem is beyond my grasp.
- Sorun benim kavramamın ötesinde.
He grasped the rope with two hands.
- İpi iki eliyle kavradı.