Haplar yutulur, çiğnenmez.
- Pillen muss man schlucken, nicht kauen.
Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
- See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.
Birçok Perulunun koka yapraklarını çiğneme adeti vardır.
- Many Peruvians have the habit of chewing coca leaves.
Yaramaz kız kaleminin sonunu çiğneme alışkanlığı içinde.
- The nervous girl is in the habit of chewing the end of her pencil.
Bu oteldeki odalar ses yalıtımında gerçekten çok kötü. Komşumun sakızını çiğnemesini duyabiliyorum.
- The rooms in this hotel are really very bad at muffling sounds. I can hear my neighbor chewing his gum!
Aspirin çiğnemek kötü bir fikirdir.
- Chewing aspirin is a bad idea.
Onun kurşun kalemini çiğnemek gibi kötü bir alışkanlığı var.
- She has a bad habit of chewing on her pencil.