Tom folded his clothes and put them in his suitcase.
- Tom giysilerini katladı ve onları valizine koydu.
Tom folded the paper before handing it to Mary.
- Tom kağıdı Mary'ye vermeden önce katladı.
Tom was sitting in the living room folding laundry.
- Tom çamaşırları katlarken oturma odasında oturuyordu.
I'm not folding their shirts.
- Onların gömleklerini katlamıyorum.
He was sitting with his arms folded.
- Kolunu katlamış oturuyordu.
Ken folded the blanket in half.
- Ken battaniyeyi ikiye katladı.