His mistake was intentional.
- Onun hatası kasıtlıydı.
He broke the window intentionally.
- O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.
I broke the vase on purpose.
- Vazoyu kasıtlı olarak kırdım.
He didn't do it on purpose.
- O onu kasıtlı yapmadı.
Yes, I did this intentionally.
- Evet, bunu kasıtlı yaptım.
I'm sure that wasn't intentional.
- Onun kasıtlı olmadığına eminim.