She doesn't have any siblings.
- Onun hiç kardeşi yok.
I've always wondered what it'd be like to have siblings.
- Ben her zaman kardeşlere sahip olmanın nasıl bir şey olduğunu hep merak ettim.
My brother lives in Tokyo.
- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
My little brother is watching television.
- Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
He introduced his sister to me.
- O, bana kız kardeşini tanıttı.
Yesterday my sister went to Kobe.
- Dün kız kardeşim Kobe'ye gitti.
You made a big mistake, buddy.
- Büyük bir hata yaptın, kardeş.