Serbia borders Hungary, Romania, Bulgaria, Croatia, Macedonia, Bosnia, and Montenegro.
- Sırbistan; Macaristan, Romanya, Bulgaristan, Hırvatistan, Makedonya, Bosna ve Karadağ'la komşudur.
I live in Montenegro.
- Karadağ'da yaşıyorum.
Just like the Earth, half of the Moon is lit by the Sun while the other half is in darkness.
- Tam Dünya gibi, Diğer yarısı karanlıkken Ayın yarısı güneş tarafından ayınlatılır.
The African elephant is the largest land mammal on earth.
- Afrika fili yeryüzünde en büyük kara memelisi.
I'm the black sheep of the family.
- Ben ailenin yüz karasıyım.
A white coin is for a black day.
- Ak akçe kara gün içindir.
The place is not accessible by land.
- Yere kara yoluyla ulaşılamaz.
Land and water make up the earth's surface.
- Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur.
She is very afraid of the dark.
- O, karanlıktan çok korkar.
He is terrified of the dark.
- O karanlıktan çok korkar.
The government decided to ban the book on grounds of indecency.
- Hükümet ahlaksızlık gerekçesiyle kitabı yasaklamaya kararı verdi.
Glorify the ocean, but stay on the ground.
- Okyanusu öv ama karada kal.
It's a very gloomy day.
- Çok iç karartıcı bir gün.
The gloomy house was like a ghost.
- Karanlık ev bir hayalet gibiydi.
Is eating liver bad for you?
- Karaciğer yemek sizin için kötü mü?
José showed himself to be a person of bad character.
- Jose kendini kötü karakterli bir kişi olarak gösterdi.
We took a ferry from the island to the mainland.
- Adadan ana karaya bir feribota bindik.
The economic situation is very bleak.
- Ekonomik durum çok iç karartıcı.
The sky looks ominous. I wonder if it will rain.
- Gökyüzü kara görünüyor,yağmur yağıp yağmayacağını merak ediyorum.