It's dangerous to mix these substances.
- Bu maddeleri karıştırmak tehlikelidir.
Sentence mixing is funny.
- Cümle karıştırmak eğlencelidir.
I don't want to stir things up.
- Ben işleri karıştırmak istemiyorum.
I didn't want to confuse people.
- İnsanların kafalarını karıştırmak istemedim.
I don't want people messing with my stuff.
- İnsanların malzememi karıştırmasını istemiyorum.
The last thing I want to do is butt in.
- Yapmak istediğim son şey karışmaktır.
Don't interfere with my work.
- Benim işime karışmayın.
You have no right to interfere in other people's affairs.
- Diğer insanların işlerine karışmaya hakkın yoktur.
They did not wish to become embroiled in the dispute.
- Onlar münakaşaya karışmak istemediler.
Don't meddle in other people's lives.
- Diğer insanların yaşamlarına karışmamalıyız.
Don't meddle in other people's affairs.
- Diğer insanların işine karışmayın.
Is this patronizing or meddling in someone else's business?
- Bu başka birinin işinde patronluk taslamak ya da karışma mıdır?
Great strain was put on Tom and Mary's marriage by the constant meddling of Mary's mother.
- Mary'nin annesinin sürekli karışmasından Tom ve Mary'nin evliliğine büyük bir gerginlik konuldu.
Tom seems to be trying to stir up trouble.
- Tom ortalığı karıştırmaya çalışıyor gibi görünüyor.
I don't want to stir things up.
- Ben işleri karıştırmak istemiyorum.
There is danger of confusion between them.
- Aralarında karıştırma tehlikesi var.
Sentence mixing is funny.
- Cümle karıştırmak eğlencelidir.
Combine all the ingredients in the mixing bowl.
- Karıştırma kabında tüm malzemeyi birleştirin.
I often confuse Spanish vowels.
- İspanyolcadaki sesli harfleri sık sık karıştırıyorum.
Sentence mixing is funny.
- Cümle karıştırmak eğlencelidir.
I don't like to mix business with pleasure.
- İşi eğlenceyle karıştırmaktan hoşlanmıyorum.
I think Tom has come to make trouble.
- Sanırım Tom ortalığı karıştırmak için geldi.