I didn't mean to meddle.
- Ben karışmak istemedim.
The last thing I want to do is butt in.
- Yapmak istediğim son şey karışmaktır.
They did not wish to become embroiled in the dispute.
- Onlar münakaşaya karışmak istemediler.
I'm afraid I'll have to disappoint you. I don't want to be involved in your conversation.
- Korkarım sizi hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Konuşmanıza karışmak istemiyorum.
I don't want to get involved in that business.
- O işe karışmak istemiyorum.
It's easy to get confused.
- Kafası karışmak kolaydır.
Is this patronizing or meddling in someone else's business?
- Bu başka birinin işinde patronluk taslamak ya da karışma mıdır?
I have no intention of meddling in your affairs.
- İşlerine karışmaya niyetim yok.
I hate to interrupt, but I need to say something.
- Söze karışmaktan nefret ederim ama bir şey söylemem gerekiyor.
The biggest problem in Tom and Mary's marriage is Mary's mother's interference.
- Tom ve Mary'nin evliliğindeki en büyük sorun Mary'nin annesinin karışmasıdır.
The last thing I want to do is butt in.
- Yapmak istediğim son şey karışmaktır.
You have no right to interfere in other people's affairs.
- Diğer insanların işlerine karışmaya hakkın yoktur.
Do not interfere with Tom while he is reading.
- Tom okurken ona karışma.
They did not wish to become embroiled in the dispute.
- Onlar münakaşaya karışmak istemediler.
Don't meddle in other people's affairs.
- Diğer insanların işine karışmayın.
Tom always meddles in affairs that do not concern him.
- Tom her zaman kendini ilgilendirmeyen işlere karışır.
I have no intention of meddling in your affairs.
- İşlerine karışmaya niyetim yok.
I don't have any intention of meddling into your affairs.
- Benim senin işlerine karışmak gibi bir niyetim yok.
Tom denied any involvement.
- Tom herhangi bir şekilde adının karışmasını reddetti.
I often confuse Spanish vowels.
- İspanyolcadaki sesli harfleri sık sık karıştırıyorum.
Medication and alcohol often don't mix.
- İlaç ve alkol çoğu zaman karışmaz.
Business and friendship don't mix.
- İş ve dostluk karışmaz.
They should not intervene in the internal affairs of another country.
- Onlar başka bir ülkenin iç işlerine karışmamalılar.
They shouldn't intervene in the internal affairs of another state.
- Onlar başka bir devletin iç işlerine karışmamalıdır.