Mary loves going to the spa.
- Mary kaplıcaya gitmeyi sever.
He invited her for a spa weekend.
- Hafta sonu için onu bir kaplıcaya davet etti.
Thermae were Roman baths.
- Kaplıcalar, Roma hamamlarıydı.
By chance, I found a hot spring.
- Tesadüfen, bir kaplıca buldum.
I like hot springs off the beaten track.
- Sık gidilmeyen kaplıcaları severim.
Thermae were Roman baths.
- Kaplıcalar, Roma hamamlarıydı.
Did you know that in Japan, if you have a tattoo, you won't be allowed to bathe in many of the hot spring resorts?
- Japonya'da, eğer bir dövmen varsa, kaplıcaların birçoğunda yıkanmana izin verilmeyeceğini biliyor muydun?
Thermae were Roman baths.
- Kaplıcalar, Roma hamamlarıydı.