In the fall, covers are put over the fans in trains.
- Sonbaharda, fanlar üzerine kapaklar konur.
Tom is making magazine covers.
- Tom dergi kapakları yapıyor.
This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry.
- Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.
There is a lid for every pot.
- Her tencere için bir kapak var.
The date of manufacture is shown on the lid.
- Üretim tarihi kapak üzerinde gösteriliyor.
Tom was glad that he'd bought a bottle of wine with a screw cap, since he couldn't find his corkscrew.
- Tom tirbuşonunu bulamadığı için vida kapaklı bir şarap şişesi getirdiğine memnun oldu.
Tom collects bottle caps.
- Tom şişe kapakları topluyor.
I saw Tom's name on the cover.
- Kapakta Tom'un adını gördüm.
She had the book with a torn cover under her arm.
- Onun kolunun altında yırtık kapaklı kitap vardı.
For many books, the covers are too far apart.
- Birçok kitap için, kapaklar çok uzaktadır.
Tom is making magazine covers.
- Tom dergi kapakları yapıyor.
Well, that is a nice cover page.
- Eh, o, güzel bir kapak sayfası.
The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.
- Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.