I called Susan to apologize to her, but she hung up on me.
- Ona özür dilemek için Susan'ı aradım fakat o, telefonu yüzüme kapadı.
She hung up in silence.
- O, sessizce telefonu kapadı.
He checked that all the doors were safely shut.
- Bütün kapıların güvenli bir şekilde kapatılıp kapatılmadığını kontrol etti.
I wish you would shut the door when you go out.
- Keşke dışarı çıktığın zaman kapıyı kapatsan.
They decided to shut down the factory.
- Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdiler.
There is a possibility that we won't have to shut down the factory.
- Fabrikayı kapatmak zorunda olmayacağımıza dair bir olasılık var.
Please do not power off or unplug your machine.
- Lütfen makinenizi kapatmayın ya da fişini çekmeyin.
Tom left without shutting the door.
- Tom kapıyı kapatmadan gitti.
Would you mind shutting the door? No, not at all.
- Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı? Hayır hiç sakıncası ok.
I'm closing my store.
- Mağazamı kapatıyorum.
Would you mind closing the window?
- Pencereyi kapatır mısın?