Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
There is a lid for every pot.
- Her tencere için bir kapak var.
This lid is too tight for me to open.
- Bu kapak benim açamayacağım kadar çok sıkı.
Tom was glad that he'd bought a bottle of wine with a screw cap, since he couldn't find his corkscrew.
- Tom tirbuşonunu bulamadığı için vida kapaklı bir şarap şişesi getirdiğine memnun oldu.
Tom collects bottle caps.
- Tom şişe kapakları topluyor.
I wrote my name on the cover of all my notebooks.
- Tüm defter kapaklarımın üzerine adımı yazdım.
She had the book with a torn cover under her arm.
- Onun kolunun altında yırtık kapaklı kitap vardı.
In the fall, covers are put over the fans in trains.
- Sonbaharda, fanlar üzerine kapaklar konur.
For many books, the covers are too far apart.
- Birçok kitap için, kapaklar çok uzaktadır.
Well, that is a nice cover page.
- Eh, o, güzel bir kapak sayfası.
The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve.
- Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.