Tom always stays at school as late as the teachers allow him to.
- Tom her zaman öğretmenler kendisine izin verdiği sürece geç saatlere kadar okulda kalır.
Like many students at our school, Tom stays up until late at night studying.
- Okulumuzdaki birçok öğrenci gibi, Tom geç saatlere kadar gece eğitimine kalır.
Words fly away, the written remains.
- Söz uçar, yazı kalır.
How many days will you remain in London?
- Londra'da ne kadar kalacaksın?
He stayed in New York for three weeks.
- O, üç hafta New York'ta kaldı.
I want to stay here longer.
- Burada daha uzun kalmak istiyorum.
I'm now staying at my uncle's.
- Şu an amcamın evinde kalıyorum.
I should study now, but I prefer staying on Tatoeba.
- Şimdi çalışmalıyım ama Tatoeba'da kalmayı tercih ediyorum.
Let's quickly finish the remaining work and go out for some drinks.
- Kalan işi çabucak bitirelim ve dışarı biraz içmeye gidelim.
There were few students remaining in the classroom.
- Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.
He remains calm in the face of danger.
- O, tehlike karşısında sakin kalır.
The hotel remains closed during the winter.
- Otel kış boyunca kapalı kalır.