kalınmak

listen to the pronunciation of kalınmak
Турецкий язык - Английский Язык
impersonal passive
to stay, stop, rest
kal
{f} remain

Words fly, texts remain. - Söz uçar, yazı kalır.

How long will you remain in London? - Londra'da ne kadar kalacaksın?

kal
devolve
kal
hover over
kal
{f} stay

We stayed overnight in Hakone. - Bir geceliğine Hakone'de kaldık.

I'd like to stay one more night. Is that possible? - Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

kal
{f} staying

A man named George was staying at a hotel. - George adında bir adam bir otelde kalıyordu.

My uncle is staying in Hong Kong at present. - Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.

kal
{f} remaining

There were few students remaining in the classroom. - Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.

The door remaining locked up from inside, he could not enter the house. - Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.

kal
word, talk
kal
snub
kal
remains

The hotel remains closed during the winter. - Otel kış boyunca kapalı kalır.

The problem remains to be solved. - Sorun çözülmeden kalır.

Английский Язык - Английский Язык

Определение kalınmak в Английский Язык Английский Язык словарь

kal
Era
kal
Strife
Турецкий язык - Турецкий язык
Kalmak
KAL
(Osmanlı Dönemi) (A, uzun okunur) Söz
kal
Bir düşünceyi anlatabilmek için art arda söylenen kelime dizisi
kal
Koparma, sökme
kal
Söz, lakırtı, laf
kal
(Osmanlı Dönemi) bir şeyi kökünden çekip koparmak, azletmek
kal
çekirge
kal
Maden külçelerinin eritilip arındırılması
kal
Laf, söz
kal
Söz, lakırdı, laf
kal
Koparma, sökme, kökünden söküp atma
kal
Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
kal
Söz laf
kalınma
Kalınmak işi veya durumu
kâl
(Osmanlı Dönemi) söz
Английский Язык - Турецкий язык

Определение kalınmak в Английский Язык Турецкий язык словарь

KAL
(Askeri) kritik unsurlar listesi (key assets list)