kahramanlaştırmak

listen to the pronunciation of kahramanlaştırmak
Турецкий язык - Английский Язык
heroize
hero worship
kahraman
hero

Ulysses Grant was a hero. - Ulysses Grant bir kahramandı.

Modern heroes are represented by rock stars. - Modern kahramanlar rock yıldızları tarafından temsil edilmektedir.

kahraman
heroic

It was heroic of them to oppose the enemy. - Düşmana karşı koymak onların kahramanlığıydı.

I think Tom is heroic. - Tom'un kahraman olduğunu düşünüyorum.

kahraman
{i} character
kahraman
chivalrous
kahraman
brave

This country remains the land of the free because there are so many brave to fight for it. - Bu ülke onun için mücadele edecek çok sayıda kahraman olduğu için özgürlerin ülkesi olarak kalmaya devam edecektir.

Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration? - Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir?

kahraman
doughty
kahraman
demigod
kahraman
valiant

The soldiers fought valiantly, but finally they had to give in. - Askerler kahramanca savaştılar fakat sonunda teslim olmak zorunda kaldılar.

In spite of the tyrant’s persecution, the hero valiantly carried on the struggle. - Zalim hükümdarın zulmüne rağmen, kahraman cesurca mücadeleye devam etti.

kahraman
paladin
kahraman
heroical
kahraman
hero; heroine
kahraman
stouthearted
kahraman
(kadın) heroine
kahraman
stout
kahraman
(hikâye) protagonist
kahraman
brave, heroic
kahraman
hero, heroine; protagonist; brave
kahraman
protagonist

Raskolnikov is the protagonist of the book of Crime and Punishment written by Dostoevsky. - Raskolnikov, Dostoyevski tarafından yazılan Suç ve Ceza isimli kitabının baş kahramanıdır.

As the play develops, the real motives of the protagonist become clear. - Oyun gelişirken, kahramanın gerçek motifleri netleşti.

kahraman
gaiiant
kahraman
lion
kahramanlaştırma
hero worship
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение kahramanlaştırmak в Турецкий язык Турецкий язык словарь

kahraman
Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren kimse, alp, yiğit: "Hareketlerini kahramanların edalarıyla asaletleştiriyor."- A. Ş. Hisar
KAHRAMAN
(Osmanlı Dönemi) (C.: Kahramanan) f. Yiğit, cesur, bahadır
KAHRAMAN
(Osmanlı Dönemi) İş buyuran, hüküm sâhibi
KAHRAMAN
(Osmanlı Dönemi) Fars mitolojisinde Rüstem'in yendiği kişi
Kahraman
(Osmanlı Dönemi) GAZANFER
kahraman
Roman, hikâye, tiyatro vb. edebiyat türlerinde en önemli kişi: "Piyesin kahramanı azgın bir herif, boyuna baldızına saldırıyor."- Ç. Altan
kahraman
Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren kimse, alp, yiğit
kahraman
Roman, hikâye, tiyatro vb. edebiyat türlerinde en önemli kişi
kahraman
Bir olayda önemli yeri olan kimse
kahraman
Olağanüstü yararlıklar göstererek düşmanı yenen komutanlara veya şehirlere devlet tarafından verilen onur unvanı
kahraman
Bir olayda önemli yeri olan kimse: "Son golün kahramanının yüzü, öpülmekten tükürük içinde kalmıştı."- H. Taner
kahramanlaştırmak
Избранное