I don't eat meat, shellfish, poultry or gravy.
- Ben et, kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanları ya da et suyu yemem.
Tom picked up some pretty shells on the beach.
- Tom sahilde bazı güzel deniz kabukları topladı.
She was listening to the sea in a sea shell.
- O bir deniz kabuğunda denizi dinliyordu.
The Chinese character for money is a stylized drawing of a cowry shell.
- Para için Çince karakter, bir deniz kabuğunun stilize çizimidir.
Did you cook the potatoes in their jackets?
- Patatesleri kabuklarıyla mı pişirdin?
The Chinese character for money is a stylized drawing of a cowry shell.
- Para için Çince karakter, bir deniz kabuğunun stilize çizimidir.
She was listening to the sea in a sea shell.
- O bir deniz kabuğunda denizi dinliyordu.
Where do I throw these eggshells?
- Bu yumurta kabuklarını nereye atarım?
The blisters have formed scabs.
- Kabarcıklar kabukları oluşturdu.
Tom was taken to the emergency room after eating bad scallops.
- Tom kötü tarak kabuğu yedikten sonra acil servise götürüldü.
The shell of an egg is easily broken.
- Bir yumurta kabuğu kolayca kırılır.