They contributed money to the Red Cross.
- Kızıl Haç'a para bağışladılar.
He anonymously donated a large sum of money to the Red Cross.
- O, kızılhaç'a isimsiz olarak büyük bir miktarda para bağışladı.
Several hundred years ago, scarlet fever epidemics killed thousands of people throughout the continent.
- Birkaç yüzyıl önce kızıl hastalığı salgını kıtanın her yanında binlerce insanı öldürdü.
I had three girlfriends: the first was a blonde, the second a brunette, and the third a redhead.
- Üç sevgilim vardı: ilki sarışın, ikincisi esmer, üçüncüsü kızıl saçlıydı.
I like to be a redhead.
- Ben kızıl saçlı olmaktan hoşlanırım.
Several hundred years ago, scarlet fever epidemics killed thousands of people throughout the continent.
- Birkaç yüzyıl önce kızıl hastalığı salgını kıtanın her yanında binlerce insanı öldürdü.