There's a hair in my soup.
- Çorbamda bir kıl var.
Tom doesn't have hairy arms.
- Tom'un kıllı kolları yok.
Dan strangled Linda with a pillow case.
- Dan, Linda'yı yastık kılıfıyla boğdu.
The five pillars of Islam are belief, worship, fasting, almsgiving, and pilgrimage.
- İslam'ın beş şartı; şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve hacca gitmektir.
Fiber-optic cables are made up of tiny glass fibers which are as thin as human hairs.
- Fiber-optik kablolar insan kılları kadar ince minik cam elyafından oluşur.
Tom has a hairy chest.
- Tom'un kıllı bir göğsü var.
He has a hairy chest.
- Onun kıllı bir göğsü var.