Even his servants despised him.
- Onun uşakları bile onu küçümsedi.
He despised those who lived on welfare.
- Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.
Why are you giving me such a scornful look?
- Neden bana böyle küçümseyen bir görünüm veriyorsun?
There was a scornful note in his voice.
- Sesinde küçümseyen bir ifade vardı.
He takes every opportunity to belittle you.
- O sizi küçümsemek için her fırsatı kullanır.
Do not belittle his suggestions.
- Onun önerilerini küçümseme.
Tom also despised Mary.
- Tom da Mary'yi küçümsedi.
Even his servants despised him.
- Onun uşakları bile onu küçümsedi.