Tom made this mistake intentionally.
- Tom bu hatayı kasıtlı olarak yaptı.
He broke the window intentionally.
- O pencereyi kasıtlı olarak kırdı.
His mistake was intentional.
- Onun hatası kasıtlıydı.
I'm sure that wasn't intentional.
- Onun kasıtlı olmadığına eminim.
I broke the vase on purpose.
- Vazoyu kasıtlı olarak kırdım.
We skipped his turn on purpose.
- Biz kasıtlı olarak onun sırasını atladık.